Bu cümleleri depremzedeler için kullanmayın!
İSTANBUL (İGFA) –Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, doğal afetler sonrası yaşanan travmalara ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Dr. Mert Akcanbaş, özellikle deprem yaşamış bireylerle konuşurken kullanılmaması gereken sözlere ve gösterilmesi gereken yaklaşımlara değindi.
Ölüm, ağır yaralama ve cinsel saldırı ile doğrudan rekabet etme, buna tanık olma, sevdiklerinin başına geldiğini öğrenme veya meslek olarak bu olayların ayrıntılarına maruz kalma sonrasında ortaya çıkan durumun ruhsal travma olarak tanımlandığını belirten Prof. Mert Akcanbaş, “Travma herkesin başına gelebilir. Bununla birlikte, bazı insanlar travma yaşamalarına rağmen Travma Sonrası Gerilim Bozukluğu (TSSB) geliştirmezler. TSSB olasılığının kişilik yapısıyla bir ilgisi olduğu bilinmemektedir. Kişinin geliştirdiği TSSB semptomlarının sıklığı ve şiddeti makul testlerle ölçülebilir. Travmanın en önemli özelliği ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Deprem riski olduğunu bilsek bile afetin ne zaman olacağını bilemeyiz.” söz konusu.
TUTULMAYAN SÖZLER VERİLMMELİDİR…
Mert Akcanbaş beyin sarsıntısı geçiren kişilere söylenmemesi gereken cümleleri şöyle sıraladı:
- Eleştirel ve suçlayıcı bir üslupla konuşulmamalı,
- Konuşmalarda teknik terimler kullanmaktan kaçının,
- Mağdurların nasıl hissettiklerine dair telaffuzlar kullanılmamalı,
- Sarsıntı kaderde, takdir-i ilahi gibi açıklamalardan kaçınılmalı,
- ‘Zaman her şeyin ilacı’, ‘Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez’, ‘Dua et yaşıyorsun’, ‘Senden daha kötü olanları düşün’ gibi konuşmalardan kaçınılmalı,
- Mağdurlara tutulamayacak sözler verilmemeli,
- Mağdurlar konuşmaya zorlanmamalı,
KAPANAN ÖZEL HAYATLARININ KORUNMASI GEREKİYOR
Dr. Mert Akcanbaş, depremzedelere gösterilecek yaklaşımlara ilişkin tavsiyelerini şu şekilde paylaştı:
- Mağdurlara saygılı davranılmalı,
- Her zaman ulaşılabilir olmalı
- Yardımların kaliteli ve hızlı bir şekilde yapılması,
- Kurbanların geleneklerine ve kültürel değerlerine saygı gösterilmeli,
- Mağdurların özel hayatlarının mahremiyeti korunmalı,
- Mağdurların ihtiyaçlarına odaklanmak,
- Mağdurlar tekrar tekrar bire bir sorular sorsalar bile cevaplanmalı,
- Mağdurlara gelişim ve eğitim seviyelerine uygun cevaplar verilmeli,
- Mağdurların ailelerine, sevdiklerine ve onlara destek olabilecek sosyal çevrelerine ulaşabilmeleri için çaba gösterilmelidir.